14 Kasım 2013 Perşembe

O Şimdi Asker Canı Karı İster...




Merhabalar efenim...

Okulun bitmek bilmeyen sınavlarından dolayı delirmek üzereyken,neyse ki sona yaklaştık.Yazmaya da,kitap okumaya da,dedikodu yapmaya da fırsat bulamadık malum.Çok acayip havadislerim var.Öncelikle ağabeyimden bahsedeyim biraz.Dün kendisini askere uğurladık.Bu yaşına kadar  beni hep koruyan,gövdesi geniş asırlık bir ağaç gibi gölgesi üzerimden eksik olmayan ağabeyim,artık vatanı koruyup kollayacak.Az önce telefonda konuştuk;sesinde hasret vardı.Yorgunluk da cabası tabi.Resimlerini gönderdi;çakı gibi asker olmuş maşallah.Askerliğini,Tuzla'da yapıyor.Asteğmen rütbesinde ve 11 ay sonra teğmen olabilecek.Çok da güzel para alacak.Sevindim çünkü,hak ettiğini vermiyorlardı memurlukta.Kazandığının iki katını alarak güzel bir birikim sağlayacak.Ben diyorum ki,askerliğini kalıcı yap.Rütbesi yüksek olduğundan hem rahat edecek ofis başında,hem de evliliği düşündüğünü bildiğim için o gün gelip çattığında hiç sıkıntı çekmeden ihtiyaçlarını giderebilir.Tabi,Oblomov karakterinin özelliklerini taşıyan ağabeyim,bu düşünceme pek sıcak bakmayacağı belli.Çoraplarının tekini giyip de diğerini yere eğilip almaya üşendiği için işe, bir ayağı çorapsız giden çapsız bir adamdan bahsediyorum size.Aynı kardeşi... 
''Asker parası verme'' diye bir hadise varmış,bilmem duyan,gören var mı?Şu yaşa kadar bende bilmiyordum ama ağabeyimin asker olması vesilesiyle öğrenmiş oldum.Akrabalardan tam tamına 600 lira topladı.Hem de sadece ellerini öperek! ''Sadece ellerini öperek !'' ne demek ya?Neyi öpmesi gerekiyordu ki alınan parayı hak etsin?Laf işte.Paranın tamamını indirmek üzereyken son anda laf sokunca adam vazgeçti.Trajik hata.Telefonunu bana bıraktı ama SIII bile olsa benim işime yaramaz ki.Ben telefon kullanmayı sevmiyorum moruk.Valla,iki güne kalmaz ben bu telefonu satar parasını ezerim, demedi deme.Ezerim derken yapacağım şey şu:Koli koli kitap almak.Bir insan,cebindeki bütün parayı kitaba verir mi yahu?Dayanamıyorum işte,o kadar kitap okuma açlığı var ki,bir asır aralıksız kitap okusam doyuramaz beni.Haa,şimdi aklıma geldi!Ağabeyim asker parasını vermeyi kabul etmişti ama bir şartı vardı;üzerime kıyafet alıp,benimle özdeşleşen kapşonu çıkarıp atacakmışım. ''Ben bıktım seni öyle görmekten,sen hala nasıl aynalara bakabiliyorsun?'' demişti.Söz verdim ama yine de inanmadı.Çünkü kıyafetle,giyinmek hiç ama hiç işim olmadığı iyi biliyor.Ben de biliyorum,niye ikimizi de kandırmaya çalışıyorum ki... 
Neye üzüldüm biliyor musun?O giderken arkasından bir Türkiye klasiği olan ''O şimdi asker,canı neler ister'' şarkısını çalamadım ya tadım kaçtı.. :)
Düşünüyorum da,ne çabuk büyüdün be ağabey?Daha dün kıçında 1 kilo bokla dolaşan çocuk,şimdi asker oldu ha.. Daha pipisi çıkmadı lan onun.. :) 
Neyse,lafı biraz daha uzatırsam duygusallığın dibine vuracağım.
Hayırlı teskereler ağabeycim.Allah yardımcın olsun.Karşına hep iyi niyetli,vicdan sahibi komutanlar,kumandanlar çıksın.O hep hınzırca bakan gözlerinden öpüyorum.

Görüşürüz abicik...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder