7 Şubat 2016 Pazar

Hiçbir Şey İçin Geç Değil...!


Annem,bir keresinde şöyle demişti:'İnsan,dünyaya gönderildiği gibi yaşamalı ve sonlandırmalı yaşamını.' Bunu bana söylediğinde on üç yaşındaydım ve gelişmemiş çocuk zekam sözün altında yatan öğüdü anlayamamıştı.Sözün ayırdına vardığımda ise bilgece ve çok yönlü bir söz olduğunu kavramıştım.Annem,insanoğlunun dünyaya hiçbir kötü duyguyla gönderilmediğini,sonradan kırıcı ve yıkıcı duygular edindiğimizi söylüyordu.Ve bu nedenle,yeryüzünde gözlerimizi açtığımız ilk anki temizliğimizi hep korumalı ve bu saflığımızın kirletilmesine izin vermeden yaşamalı,neticesinde ise geldiğimiz gibi gitmeliyik bu dünyadan.Bunu yapabilenimiz var mıdır?Neden hayat bizi zamanla kirletir?Neden insanoğlu birbirine çamur atmayı sever?Erdemli yaşamak fazla zor değil aslında.Elimizdeki kiri başkasına bulaştırmadan temizlemek zor değil.Hatta başkalarının lekesini temizlemek bile bu kadar zor değil.Her şey sevgiden geçer aslında.Kendine tanıdığın yaşama sevdasını başkasına tanımakla,kendini sevdiğin kadar başkasını sevmekle ilgi biraz... Pislikler üzerimize yağmur gibi yağarken ancak birbirimizi seversek bu yağmura şemsiye olabiliriz.İstediğini kirlet yahut kirlen!Ama sakın umudunu kaybetme!Çünkü bir yerlerde sevgi şemsiyesinin altında bir grup insan birleşmiş,kirlenmekten sakınıyorlar..Geç değil,katılabilirsin onlara.Şemsiye daha da büyüyebilir.Unutma ki sevgi,en bulaşıcı virüsten bile daha hızlı bulaşır ve etkisini hemen gösterir.Sonuçları ise bazen bir gülümseme,bazen bir teşekkür,bazen kucak dolusu sevgiyle sarılmadır.İşte,bu kadar basit aslında!Lakin bizler zor olanı tercih ederiz hep.Sarılmak yerine vurmayı,gülmek yerine kızmayı,paylaşmak yerine bencil olmayı yeğleriz.Oysa farkında değilizdir,çok şey kaybederiz kendimizden...
Bazen,Nuh'un Gemisi'nin uzak denizlerden gelip,yeniden bir gemi dolusu her türün güzelinden,kirlenmemişden toplayıp,yaşamı sıfırdan başlatacağından korkarım.Korkarım diyorum çünkü o gemiye binebilecek ırkımızdan güzel kimseler kalmadı gibi sanki.Tüm insanlığı baştan türetecek örnek bir insanoğlu  yok.Yani,böyle bir durumda neslimizin yok olması işten bile değil.Belki de yaratan,insanoğlu olmadan dünyayı bir kez daha teste tabi tutmalı.Görmeli insanoğlu o zaman,tüm kötülüklerin nasıl da öncüsü olduğunu.Görmeli,hayvanların bile insanoğlundan daha medeni yaşadığını,hayıflanmalı! Savaşlar yok,zalim diktatörler,bebek katilleri,ırkçılar,din adı altında kafa kesiciler,teröristler,namus uğruna kadınları öldürenler,hırsızlar yok,sırtından haçerleyenler,ihaneti düstur edinenler,hak gözetmenden çalanlar,masum hayvanları canice öldürüp,kürkünün içinde dolaşanlar yok,hiçbir kötülük yok.
Dünyanın biz yokken gerçekten mutlu olabileceğini tahmin etmek güç değil.Peki,ne zaman bu kadar kirlendik biz dünyanın en akıllı yaratıkları?Ve denilen kadar zekiysek neden kirlendiğimizi fark edemiyoruz?Neden buna bir son veremiyoruz?Yoksa biz zeki ama kör canlılar mıyız?Biz, kimiz?Yeniden dünyaya gönderilsek acaba yine aynı hataları tekrarlar mıyız?Acaba bu kez ,dünyaya gönderildiğimiz gibi yaşayıp,sonlandırabiliriz miyiz yaşamımızı?

Hiçbir şey için geç değil!
İnsanlık için bile!

Yeniden başlayabiliriz,yeniden sevmeyi öğrenirsek...