1 Eylül 2014 Pazartesi

Boş ver-sene...!




Akşam sekiz buçuk gibi her zamanki kafeye çağırdı beni Mehmet.Bende her zaman ki gibi gittim.İlk önce insaniyet namına 'nasılsın?' dedik birbirimize,ikimizde iyi olduğumuzu dile getirince,balıklama konuya girdi Mehmet. 'Onur.!' dedi , 'Kısa metrajlı film çekmeyi düşünüyorum.İki kız bir erkek olacak oyuncu kadrosu.Küçük bir odada çekeceğiz,zevkli olacak.' dedi.Yaptığı teklif çok cazip göründü.İki kız ve ben-bir odada-kısa film-ve zevkli geçecek.Bu sihirli kelimeler yan yana gelince insanı derinden heyecanlandırıyor. 'Acaba?' diyorsun, dünya üzerindeki her erkeğin hayalini kurduğu şey mi olacak,iki kız fantezisi mi? Bir lahza kendimi,rahat bir yatağın üzerinde iki sarışın kızla çıplak bir şekilde yastık savaşı ederken hayal etmekten kendimi alamadım.Kuş tüyleri havada uçuşuyor,odanın ışıkları bir mavi bir kırmızı oluyor,müthiş bir The Mood şarkısı çalıyor...  Kafamın hayalperest saati bitince 'Tamam.' dedim, 'Kabul.Yalnız bir şey soracağım:Donumuzu kendimiz mi getiriyoruz?'  Şaşırdı.Sonra güldü.Sonra uzun bir kahkaha attı. 'Hayır!' dedi, 'Zannettiğin gibi değil.Bu film konulu olacak.'  'Tamam,ben hastasına iğne vuran doktor olurum.Konulu işte.Hasta-doktor ilişkisi...'   Kesinlikle bende kötü niyet yok.Her insanın içinde ya da yanında hazır bekleyen şeytanı uyaran her zaman dış etkenlerdir.Benim şeytanımı harekete geçiren Mehmet'in üslubuydu.Ancak bu denli bir film teklifi kötü yapılabilir.Suç,anlatıcıda....
Eğlendikten sonra nihayet filmin konusu açıklığa kavuştu.Bir eşcinselin,gerçekle-yalan arasında sıkışması işlenecek.Tabii bu benim yorumum.İçten bir şekilde kabul ettiğimi söyleyemem.En sevdiğim yegane arkadaşım olduğu için ufakta olsa bir yeşil ışık yaktım.Ta ki,senaryoyu okuyana kadar!Akasya Durağı'nın senaryosu eminim daha iyidir.Senaryo bu sefer baştan yazılmak üzere sevgilisi Neslihan'a gönderildi.İki gün sonra,ben,Neslihan ve onun arkadaşı Hilal,son olarak da Mehmet'le birlikte kafede buluştuk.Mehmet'in boyu kısadır ama sevgilisinin boyu ondan daha kısadır.Bilmiyordum.Neslihan'ı ilk gördüğümde,elimi tokalaşmak için değil,öpüp başına koysun diye uzattım.'Kız senin devamın nerede?Aman Mehmet dikkatli ol karşıdan karşıya geçerken.Elinden sıkıca tut!Çocuk aklı;bir anda fırlar falan..' gibi şakalar izledi devamında.Henüz Neslihan 'Memnun oldum.' bile diyemeden üstelik.Bozulduğunu çok sanmıyorum.Yahut,biz fark etmedik.Gülmekle meşguldük.Biraz gaddarca görünebilir ama kısalık,çirkinlik,fakirlik gibi şeylerin kusur olmadığını,herkesin kendisiyle en azından benim kadar barışık yaşayıp,kendisiyle dalga geçmesini bilmesi gerektiğini düşündüğümden mütevellit,herkese karşı  istediğim şeyi söyleme özgürlüğünü sahibim.Dozunu kaçırmadığın sürece sorun yok.Neyse,sonra Hilal hanımda geldi.Onunla da tanıştığımıza memnun olduk.Yalan.Bu dünyanın en büyük klişesidir.Henüz tanımıyorsun bile karşındakini.Belki bu buluşmanın sonunda nefret edeceksin benden,belki yüzüme bir bardak dolusu suyu fırlatıp 'Canın cehenneme.' diyeceksin,kim bilir... Birbirini tanımayan insanlar bir ara geldiklerinde,günün sonunda, tanışmalarında dolayı 'memnun' olup olmadıklarını söylemeleri daha mantıklı olur kanımca.Ki ben,günün sonunda çokta memnun olduğumu söyleyemeyeceğim.Özellikle gecenin ikisinde,vatsaptan kurdukları gruba beni dahil ettikten sonra aralarında geçen embesilce muhabbetten sonra.Olgun insana,bilhassa zihniyeti olgun kadınlara muhtacım.Şu zamana kadar karşıma çıkan kadınların büyük bir geneli,katlanılamayacak derecede bomboş ve bir o kadarda seksiydi.Cazibe umurumda değil,sadece,sadece,sadece,sadece,ama sadece vizyonu geniş,muhabbeti zevk veren,zihniyeti olgun kadın istiyorum.Arkadaş veya sevgili fark etmez,muhabbeti tatlı olsun.Her boka gülen ve gözü penisimden ayrılmayan değil,zeki olan.Belki de imkansızı istiyorum,ne dersin?
Sabah uyandığımda ilk işim,bu işte yer almayacağımı söylemek oldu.Mehmet'e teşekkür edip,bir soru sordum:Bu kızla neden birliktesin? Cevabını bildiğim soruları sormak adetim değildir ama birde ondan duymak istedim.Gerçeği söylemedi.Gerçek şuydu:Mehmet'in eskiden beri müthiş bir boy kompleksi vardır.Uzamak için her şeyi yaptı ama olmadı.Bu takıntı neticesinde hep kendinden daha kısa kızlarla çıktı.Kendisinden uzun sevdiği kızla da,önüne geçemediği boy takıntısı yüzünden ayrıldı.Bunun salaklık olduğunu her zaman söylerim ama çok umursadığı söylenemez.O yüzden Neslihan'la birlikteyken kendini daha erkeksi hisseder.Saçmalık...
Bir dost olarak ona şu tavsiyede bulundum: Zorunda değilsin.Neslihan fena kız olmayabilir ama katlanılmaz bir zihniyeti var. 'Ne yapmamı istiyorsun,anlamadım.?' dedi. 

Git,başka bir kızla seviş...

Ne yaptığını bilmiyorum.
Bana kızgın mı,onu da bilmiyorum.
Bilmemek özgürlükmüş,bunu iyi biliyorum...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder