Biraz işe girdim de,yazmaya da okumaya da pek fırsatım olmuyor.Wakiki'de depocuyum.Yaptığım işin pek bir zorluğu yok,elbiselere alarm takıyorum;çalmaya yeltenen insanlarımızı enselemek için.Bu benim maaş alacağım ilk işim olacak.'Kendi paranı kazanmak' 'Kendi ayaklarının üzerinde durmak', 'Kendi ekonomik bağımsızlığın' gibi 'Kendi' kelimesiyle başlayan hem öğüt veren hem de işe teşvik amacı taşıyan söylemlerden kurtulduğum için mutlu olduğumu itiraf etmek zorundayım.Annem her zaman,'Senin bir gün para kazandığını görebilecek miyim acaba?' derdi.İlk gün işe gidip geldikten sonra annem, 'Nasıl geçti?' diye sorduğunda, 'İstifa ettim.' demiştim.Haliyle şaşırdı.Sonra sebebini sorunca,onun her zaman benim üzerimden hayalini kurduğu,' Senin bir gün para kazandığını görebilecek miyim acaba?' hülyasını hatırlatıp,'Gördüğün gibi tam bir gün çalıştım.Umarım hayaline kavuşmuşsundur.' demiştim.Dönüp giderken şaka olduğunu bilmediğinden arkamda iki çatık kaş bırakmıştım.Aslında bu planlı bir şakaydı.Amaç,normal bir anı yalan fena bir hadiseyle süsleyip beklentiyi düşürmek.Gerçek ortaya çıktığında ise olması gerekenden daha fazla endorfin salgılatıp,ödüllendirmeyi şartlı hale getirmek.Ki,planımda da muvaffak oldum.İki tepsi ev pastası yaptırdım.Hem de 'Fakir Pastası' olarak bilinen bisküvili olanından.Hiçbir şeye değişmem bu pastayı.Yokluktan geldiğimiz için dışarıdaki pastaya fuzuli yere para harcamak yerine,tasarruf amaçlı her pasta bisküviyle yapıldığından mı mütevellit bu 'Tasarruf Pastası' damağımda iz bıraktı bilinmez ama beni mest eden yegane buluştur.Zenginler çok şey kaçırıyor,çok...
Ben anormal bilmezdim kendimi ama tüm yaz eşraftan birçok dost çalışırken ben keyif yapıyordum ki yaz bitip,herkesin okulu için işten çıktıktan sonra ben işe girdim.Anladım ki,normal kabul edilen şeyler bana ters.Ne zaman ne yapacağım belli olmuyor.Sistem benim gibi adamları pek sevmez.Yani kalıplara girmeyi reddedip,benliklerini korumakta direnenleri.Bu yüzden ben ve benzerleri hayatlarında hep özgür yaşarlar.Her ne kadar toplumda bunun adı avare olsa da...
Ayrılmak zorundayım.
Çünkü erken kalkacağım.
Ama,boş versene..
Tüm gece benim.
Tam saatinde iş yerinden olmam şart olsa bile,
ne kadar uyumam gerektiğini sadece ben belirlerim.
Galiba yine üç saatlik uykuyla gideceğim..
Olsun,bu da benim özgürlüğümün bir bedeli..
Hayırlı özgürlükler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder