Aklıma çocukluğum geldi.Yoksul ve zor ama bir o kadarda neşeli ve güzel çocukluğum.Dün dışarı çıkacakken ellerim üşümesin diye eldiven aradım ama bulamadım.İşte o anda eskiden kar yağdığı zaman eldiven bulamayıp yerine çorap takarak ellerim buz kesene kadar oynadığım kar topları geldi aklıma.Ne günlerdi ya.Aslında takılan o çorabın hiçbir vasfı yoktu.Aksine suyu emdiği için daha çok üşütürdü.Ellerimin üşüyeceğini bildiğim halde,eve gidince babamdan zılgıt,annemden terlik yiyeceğimin bilincinde olmama rağmen,hasta olacağımı bile bile neşeyle saatlerce oynardık dışarıda.Belki kalın eldivenli yaşıtım olan çocukların ebeveynleri,beni ellerime çorap geçirmiş bir şekilde görünce içinden bir acıma duygusu yada ona varoşca geldiği için bir aşağılama hissiyatına kapılabilirlerdi ama bugün bile çocukluğuma dönüp bakınca iyi ki o gün o çorabı takmışım diyorum.O mutluluk hiçbir şeyde yok şimdi.Ben kalburüstü bir ceddin torunu değilim.Hazır bir servete konamadık hiçbir zaman.Memur çocuğu olarak büyüdüm.Çok zorluk çektik,yoksuluğun dibine vurduk;ama hiç kimseye boyun eğmedik,kulla kullu etmedik ve en önemlisi de kolay para kazanmak için harama bulaşmadık.Babamla beraber arabanın bagajında terlik sattık,tezgahta kuruyemiş sattık,kutu kutu sakızları toptan alıp bakkallara sattık,çok zorlandık ama kimseye boyun eğmedik.Alt tabakadan üst tabakaya geçişimiz çok çileli oldu çok.Bu yaşıma rağmen hayatın iki yüzünü de görmüş bir adamım ben.Fakirliği de gördüm yaşadım,zenginliği de gördüm ve yakınındayım.Bu geçiş dönemlerinde çok insan tanıdım.Zor zamanlarımızda yüzümüze bakmaya tenezzül etmeyenler şimdi kuyruğumuz olmuş.Anladım ki bir insanın değeri cebindeki parayla eş değermiş bu devirde.Yine de dönüp çocukluğuma baktığım zaman iyi ki de bunları yaşamışım diyorum.İyi ki sobanın üzerinde çay demleyip ekmek kızartmışım. İyi ki altı delik ayakkabının içine karton koyup yamamışım,iyi ki de yamalı pantolonlar giymiş.Ve iyi ki de,leğenin içinde bir iskemleye oturarak güğümde kaynatılan kaynar suyla pazar günleri çığlık çığlığa banyo yaptırılmışım.Ben geçmişimle varolan bir insanım.Hala içimde elleri üşümüş bir çocuk yatar benim...yüzünde mutluluk olan.
15 Aralık 2012 Cumartesi
Bir Varmış Bir Yokmuş Çocukluğum...
Aklıma çocukluğum geldi.Yoksul ve zor ama bir o kadarda neşeli ve güzel çocukluğum.Dün dışarı çıkacakken ellerim üşümesin diye eldiven aradım ama bulamadım.İşte o anda eskiden kar yağdığı zaman eldiven bulamayıp yerine çorap takarak ellerim buz kesene kadar oynadığım kar topları geldi aklıma.Ne günlerdi ya.Aslında takılan o çorabın hiçbir vasfı yoktu.Aksine suyu emdiği için daha çok üşütürdü.Ellerimin üşüyeceğini bildiğim halde,eve gidince babamdan zılgıt,annemden terlik yiyeceğimin bilincinde olmama rağmen,hasta olacağımı bile bile neşeyle saatlerce oynardık dışarıda.Belki kalın eldivenli yaşıtım olan çocukların ebeveynleri,beni ellerime çorap geçirmiş bir şekilde görünce içinden bir acıma duygusu yada ona varoşca geldiği için bir aşağılama hissiyatına kapılabilirlerdi ama bugün bile çocukluğuma dönüp bakınca iyi ki o gün o çorabı takmışım diyorum.O mutluluk hiçbir şeyde yok şimdi.Ben kalburüstü bir ceddin torunu değilim.Hazır bir servete konamadık hiçbir zaman.Memur çocuğu olarak büyüdüm.Çok zorluk çektik,yoksuluğun dibine vurduk;ama hiç kimseye boyun eğmedik,kulla kullu etmedik ve en önemlisi de kolay para kazanmak için harama bulaşmadık.Babamla beraber arabanın bagajında terlik sattık,tezgahta kuruyemiş sattık,kutu kutu sakızları toptan alıp bakkallara sattık,çok zorlandık ama kimseye boyun eğmedik.Alt tabakadan üst tabakaya geçişimiz çok çileli oldu çok.Bu yaşıma rağmen hayatın iki yüzünü de görmüş bir adamım ben.Fakirliği de gördüm yaşadım,zenginliği de gördüm ve yakınındayım.Bu geçiş dönemlerinde çok insan tanıdım.Zor zamanlarımızda yüzümüze bakmaya tenezzül etmeyenler şimdi kuyruğumuz olmuş.Anladım ki bir insanın değeri cebindeki parayla eş değermiş bu devirde.Yine de dönüp çocukluğuma baktığım zaman iyi ki de bunları yaşamışım diyorum.İyi ki sobanın üzerinde çay demleyip ekmek kızartmışım. İyi ki altı delik ayakkabının içine karton koyup yamamışım,iyi ki de yamalı pantolonlar giymiş.Ve iyi ki de,leğenin içinde bir iskemleye oturarak güğümde kaynatılan kaynar suyla pazar günleri çığlık çığlığa banyo yaptırılmışım.Ben geçmişimle varolan bir insanım.Hala içimde elleri üşümüş bir çocuk yatar benim...yüzünde mutluluk olan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder