Okulun son günüydü bugün.Herkes herkese bir şeyler söyleyecekti.Geldi!'Son kez konuşalım mı?' dedi.Ufacık ağzından nasıl da büyük şeyler çıkıyordu böyle,ne büyük cesaretti bu.'Son kez seni dinleyeceğim.'' dedim.Güldü.Halbuki cümlenin içerisindeki ona el sallayan gizli vedayı göremedi.'Son kez!' dedim bir kez daha.Nasıl da uçuyordu giderken.Tek bir sözle nasıl da mesut oluyordu şu insanoğlu.Neydi o zaman bizi çıkmazlara sürükleyen o korkular?Konuşamamak mı bizi münzevileştiriyordu;bu yüzden miydi bunca hüzün? Aynı bana gelişi gibiydi gidişi de;umutlu.Yine gamzesi çıkmıştı,gözleri yine yakıyordu insanın etini,yine göç eden martıların tedirginliği vardı kaşlarında.Ben ise yine aynı bendim;düşünceli,kararsız.Bana bu rol düşüyordu her zaman yaşamda;kararsızlık içinde bitip tükenmez gel-gitler,tükenişler. 'Nasıl' diyordum kendime 'Nasıl onu oracıkta bana olan sevgisiyle baş başa bırakıp gidebilirdim.Bu ona 'sevginin canın cehenneme 'demek gibi bir şey değil miydi?Ya gözlerini görürsem,ya bir daha hiç bakamazsam kimsenin gözlerine.Nereden bulurlardı beni?Nasıl severlerdi bu çelimsiz adamı.
Saatlerin hepsini parçalamak geldi içimden.Zaman dursa,ben susup gitsem gizlice.Kimseye yadigar bırakmasam adımı.Olmadı.Anlattım Okan'a her şeyi onu beklediğim yerde.Şaşırdı.O kız olduğuna inanmadı sonra.Söylemedi ama düşünceleri kulağıma fısıldadı sanki; 'O kız senin neyini sevmiş?' der gibiydi. 'Doğru diyorsun.'' dedim 'Beni niye sevsin ki?' 'Ben bir şey söylemedim' demeseydi keşke,delinin biri olduğum belli olmasaydı.Sonra o geldi.Adım adım üzerime geldi.Ürkek bir kedi kaçıp gitmek istedim oracıktan.Yapamadım.Köpek gibi konuşacaktım şimdi,konuştuklarımla bir köpek olacaktım gözünde. 'Bu, Berrin!' dedim Okan'a.Berrin'de Okan'ı tanıdıktan sonra memnun oldular herkes gibi.İkimiz kaldık yine.Daha önceki 'ikimizlere' benzemiyordu bu.Birimiz başlasa konuşmaya,hiç susmayacak gibiydi.İki zıt düşüncenin çarpışması olacaktı bu sefer ki.Çok kötü yakalandım,gözleri tuttu beni gözlerinde.Kaçıramam da artık. ''Bak!'' dedi, ''Daha önce de bahsetmiştim sana senin bendeki yerinden.'' Bir çırpıda söyledi.Önceden kekelerdi,ter basardı,kızarırdı hafif.Bir çırpı da yangın yeri oldu yüreğim. ''Biliyorum!'' dedi ''Sen bir türlü sevemedin,görmek istemedin bendeki seni.''
Dönüp arkama bakmak istedim,sufle veren biri olmalıydı.Söyleyemezdi,ifade edemezdi bu kadar derin kendini.Hakkı yoktu buna.Bütün afilli kelimeleri kullanırsa ben ne konuşacaktım o zaman. ''Seni çok iyi tanımadığım doğru.İzin vermedin tanımama.Ama gördüğüm kadarıyla çok iyi karakterin var.'' İçimden güldüm.Beni gerçekten tanımıyordu. ''Ben'' dedi, ''Senin,karakterinin içinde barındırdığın o yumuşak,güler yüzlü,şakacı ve sevgiye muhtaç Onur'u sevdim.Senden tek isteğim,benim seni sevmeme izin vermen.'' Ağlasam ağlardım.Hiç kimse,ama hiç kimse sevgisini bu kadar güzel tarif etmemişti şu ana dek.Konuştuğum insan değil,bir kitap kahramanıydı sanki.Aklıma kazındı her kelimesi,kelimeleri cılız sesiyle tonlayışı, 'ş'leri ıslık çalar gibi söyleyişi;unutulmaz.Acıdım ona.Aslında kendime acıdım.Berrin'de kendimi gördüm çünkü.Tek kişilik aşk kişiyi nasıl da yıpratıyormuş,onu gördüm.Nasıl dayanılmaz acılar oluk oluk olup taşıyormuş yüzlerde,onu gördüm.Çok acıdım kendime.Bende de bu kadar belirgin miydi acılar?Zamanla gizlemesini bildim galiba ben.Gülüşümü maske yaptım.Uzun uzun baktı.Uzun uzun sustum.Sonra ''Ne olur'' dedim ''Ne olur ısrar etme!Anlamanı istiyorum.İki kişiye yer yok kalbimde.Sen sonradan girmeye çalışan o ikincisin.İlkinin yerini alman mümkün değil.Ne olur anla beni.Ne olur bu sefer anla beni.Öncekiler gibi olmasın.Öncekiler gibi söyledim ama bu sefer anla beni.'' Bu sefer bir çırpıda söyleme hakkını ben kullandım. ''Kim?'' dedi. ''Bilmiyorum!'' dedim.İnanmadı.Ama doğru buydu.Kimdir,nedir,neler yapar,nasıl konuşur,neye güler,nasıl kıskanır,hangi mevsimde çiçek açar içinde,ıslak mıdır öpücüğü yoksa kurutur mu öptüğünde içimdeki seli,simidini martıdan esirger mi,bir vapur sesi hüzünlendirir mi,kızar mı rüzgara saçlarını tokatladığın da yoksa bir uçurtma mıdır gönlü rüzgarını bulunca havalanan.... katlanabilir mi bu çirkin adamın karanlık şiirlerine peki?Bilmiyorum işte.Sadece taşıyorum onu kalbimde.Hiçbir zaman anlamayacak,biliyorum.Onun ya aklı başka yerlerdeydi,ya da yüreği.Boşuna mı kürek çektik dersin?Belki... Olsun!Gocunmam ben.
Gitti sonra Berrin.Öylece gitti işte.Bende hemen kalkıp gittim.İkimizde aynı yoldaydık,ama farklı yönlere yürüyorduk.Hayat hep böyle miydi?Kavuşturan yollar bulunmaz mıydı yeryüzünde?Severken ayrılmak için mi yaratılmıştı aşk?Biz de mi ayrı yönlere yürüyeceğiz yoksa?
Kim bilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder