9 Haziran 2015 Salı

Mutluluk,Ondan Ne Beklediğimizle İlgili...






Tüm dünyada bir salgın hastalık gibi kolayca yayılan yalnızlık hissi,bedenlerimizden ziyade ruhumuzu ele geçirip,bizi görünmez kapkara örtüsüyle sarıp sarmalıyor.Böylece o örtünün arkadasından dünyayı renksiz görmemiz kaçınılmaz hale geliyor.Bu can sıkıcı durumdan kurtulmak için farklı uğraşlar bulup,kendimizi avutuyoruz.Kimi güzel bedenlerde arıyor kaçışı,kimi cep dolgunluğunda,kimide amaçsız kalabalıklarda.Oysa çözüm önümüzde duruyor ama biz ısrarlar başımızı farklı yönlere çeviriyoruz.İnsanoğlu her zaman mazoşist diyebiliriz kolaylıkla.Ama bazılarımız var ki,çözümü birçok insandan daha hızlı görüyor ve bazılarının zevk aldığı yalnızlığın dolayısıyla mutsuzluğun yakıcı acısından kendini kurtarıyor.Hasbel kader bir kafede karşılaştığım bir kız bana yarım ağızla:' Etrafımdaki tüm insanlar bana yabaniymişim gibi bakıyorlar.' demişti. 'Niye?' diye sorduğumda:'Çünkü onların dikte ettiği şekilde yaşamıyorum.Telefon kullanmıyorum.Televizyon da izlemiyorum.Onlar,kimin ne giydiği ile ilgili puan veren programları yahut ıssız bir adada ne olduğunu izlerken,ben kitapların hayal dünyasına dalıyorum.Onlar birbirini yatağa atmaya uğraşırken,ben sadece beni ben olduğum için yürekten seven birisini istiyorum.Makyajım bozulacak diye ağlamaktan korkmuyorum yahut bir resimde kötü çıktım diye dert etmiyorun.Onlar yedikleri güzel yemekleri herkese göstermekten hoşlanıyorlar,ben ise ekmeğimi bir muhtaçla paylaşmaktan.Onların maskeleri var,benim yok.Bu yüzden farklı olduğum için kabul görmem zor oluyor.' demişti. Sonra: 'Hani herkes bir beyaz atlı prens bekliyor ya gelip kendisini alıp mutluluğa uçurucak olan.Aslında mutluluk senin ondan ne beklediğinle ilgili.Ben mesela,her hafta sonu huzur evini ziyaret ederim.İşlevi bitmiş bir nesne gibi bir kenara atılıp kendi haline bırakılan o sevgiye muhtaç insanların,beni kapıda gördüklerinde yüzlerine yayılan sevinç benim için saf mutluluğun tanımıdır.Ama kimisi için de çok para,zengin koca,güzel kadındır mutluluk.Dedim ya,ondan ne beklediğimizle ilgili bir şey.' Bu kadardı.Mutlu olmak,işte bu kadar basitti.Ne beklediğimizle ilgiliydi.Şu yaşamdan fazla bir şeyler beklemek biraz hadsizlik belki de.O ise ('O' diyorum çünkü adını bilmiyorum.Bir anda kendimizi sohbet ederken bulduk) mutluluğunu varlığını kullanarak başkalarının hayatlarına renk katmada buldu;yani maneviyatta.Onunla konuşurken anlıkda olsa aşık olduğumu hatırlıyorum.Böyle birilerinin halen var olduğu için sevinçle dolup sevgiyle sarılmak istediğimi anımsıyorum.Ve şimdide numarasını almadığım için pişman olduğumu hissediyorum.Pardon,telefon kullanmıyorum demişti değil mi?Ama sorun değil,sonuç da hasbel kader karşılaşmıştık,niye bir daha olmasın ki?

Yine aynı soru aklıma geldi:
Şu yaşamda benim varlığım kimin hayatını güzel kılıyor?
Peki ya siz,sizin varlığınız kimi mutlu ediyor?
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder