İlk
gözleriyle seviştim.
Sonra
boynunun en güzel yerinden öptüm.
Başımda
kavak yelleri esmekteydi.
Dizime
yatırıp,
küçük bir
çocuk gibi
saçlarını
okşadım tel tel.
Her dokunuşum da
yüzünde
kızıl çiçekler açtı.
Şen
kahkahalar attık beraber.
Ateş
gibiydik ikimizde,
dayanamadı
yatak yorgan iklimimize.
Nefes
nefese bir geceydi,
Her solukta
biraz yeşermişlik.
Dışarıdaki
utangaçlığımızı almadık içeri.
Ayıp diye
bir şey yoktu gecemizde.
Doymadık
aşka,tene.
Rüyada
gibiydik sanki.
Hiç
uyanmamak vardı.
Yudum yudum
içmek vardı güzelliğini.
Zamanın
içinde kaybolmak vardı.
Seni
uyurken izlemek mi daha güzeldi,
Yoksa
İzleyerek uykuya dalmak mı?
Güzeldin,güzeldik
o gece.
Bembeyaz
çarşafın üzerinde
Resmedilmeyi
bekleyen bir anıt gibi
Paha
biçilmez bir doğa parçası gibi
Yakmaya
hazır bir ateş gibi,sen;güzelliğin.
Böyle bir
şeydin işte.Belki daha fazlası;anlatılmaz.
Sabah
olmuştu.
Ellerinle
uyandım
Yanağına
küçük bir buse kondurdum.
Güneş
yanımda duruyordu.
Gülümsedin
Çiçekler
açtım.
İçimde
kelebekler uçuşuyordu.
Gözlerin
ilk bana baktı.
Yaşadığımı
hissetim.
Kalktın.
Saçların
dağınıktılar.
Telaşla
saçını düzelttin.
Güzel
görünmekti derdin.
Her şeyinle
güzledin,bilirdin.
Sessizdik.
Konuşsak,
her şeyin
büyüsü bozulacaktı sanki.
O gün karar
verdik,
Sessizlikte
sonsuzluğu yaşama.
Ve o gün
karar verdim;seninle bir hayat kurmaya…