7 Eylül 2014 Pazar

Öğrenmenin Yaşı Yoktur,Okumanın da Sonu...





Üniversiteye kaydımı yaptırdım,hayırlısı bakalım.Bu da şu demek:Dört sene daha öğrenci olacaksın.Dört sene daha ciddi bir sorumluluğun olmayacak.Tek derdin,yan sınıftaki çıtır kızı tavlamak olacak belki.Suratımda ve kafamda çıkan kılların uzunluğuna hiç kimse karışmayacak.Yine,seni sabahın altı buçuğunda uyandırmaya mecbur eden sisteme küfür edeceksin.Yine otobüste boş koltuk bulma umuduyla her zamankinden beş dakika önce evden çıkacaksın ve yine bulamayınca hayatın sana kocaman bir orta parmak gösterdiğini en derinden hissedeceksin. 'Azimli ol!' diyecekler sürekli.Ta ki,kendi ekonomik özgürlüğünü kazanana kadar.Azimli olmayanlarında yaşayabilecekleri bir yer olmalıydı,mevcut yerlerden daha iyi bir yeri kastediyorum.Sabahın altı buçuğunda bir çalar saat sesiyle uyanıp yataktan fırlayan,giyinip zorla bir şey atıştıran,sıçıp,işeyen,dişini fırçalayan,saçını tarayan,başka birine büyük paralar kazandırdığı bir yere ulaşmak için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip olma fırsatı bulduğu için müteşekkir olması istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?Tabi ki üniversite tam anlamıyla bu değil ve herkes benim yaşadıklarımı yaşamıyor.Herkes değil derken Türkiye'nin sadece %10'nu kastediyordum.Elinden hiçbir şey gelmiyorsa bu kısır döngüden kurtulmak için ve geleceği de göremiyorsan,belkide benim gibi şikayet etmeyi bırakıp anın tadını çıkarmak gerekir.Hem bu ülkenin insanları hemde tüm dünya için gelecek çok parlak görünmeyebilir ama mutlu olmayı öğrenmek gerekiyor.Kimse bizi mutlu edemez,biz istersek mutlu oluruz.Bardağın büyük bir kısmı boş olsa da dolu tarafına bakmayı bilelim.

Yapamıyorsan dediklerimin hiçbirini,o zaman her şeyi SİKTİR ET.
Ki,birçok insan böyle yapıyor.
Gözümüzü kapayıp,zevk alamaya bakacağız sistemin tecavüzüne...
Ki,birçok insan böyle yaşıyor...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder