25 Ekim 2014 Cumartesi

Öyle Değil İşte...!



Ben bunun nasıl sevmek olduğuna anlam veremedim.
Ben kimseye anlam veremiyorum zaten bu aralar. 
Okuldan bir arkadaşım anlatıyor...

'Korunmasız seksin sonuçları ağır olabiliyor,benim kız mesela üç aylık hamile.Biliyorum,aptalca bir şey yaptığım;hem kendimi hemde onu tehlikeye attım.Neyse ki, Eskişehir'deki devlet hastanesinde tanıdık varda makul bir fiyata kürtaj yaptırabileceğiz.Yok canım,ne sevmesi!Uzun zamandır öylesine takıldığım biri.Ben başkasına aşığım.Onunla da sık sık görüşüyorum.Diyeceksin ki 'Biraderim madem aşıksınız birbirinize ne diye başka bir kızla bu haltı yedin?Bu nasıl sevmek..?' Ben de hemen şunu derim size;İlişkimizi kurtarmak için.Hayır,Onur!Senin söylediğinin aksine bu bir zampara yalanı değil.İnsan sevdiğiyle yek vücut olamayınca yavaş yavaş uzaklaşır gönüller.Sevdiğini kaybetmemek içinde başkalarıyla birlikte olursun ki,ayyuka çıkan hormonları nitekim dizginleyebilesin.Geçen gün bize geldi.Üç aydır beraberiz,öpüşmekten ileri aşamaya geçemedik.Ne kadar sevsem de insan bir süre sonra dayanamıyor;hormonlarına yenik düşüyor.Küveti ılık suyla bir güzel doldurdum.Yavaş yavaş soyunmaya başladım.Sonra aynısını ondan istedim.Yüzünün rengi attı biraz,fark ettim. Yalvarır gibi ' Bunu yapmak zorunda mıyız.?' dedi bana.Sadık kalmamı istiyorsan evet, deyince isteksizce soyundu.İlk defa şu vaziyette kendini bulduğunu söyledi.Şöyle dikkatlice bir göz attım vücuduna,çıplak etlerinde deprem oluyordu sanki.Korkudan tir tir titriyordu.Vicdanım el vermedi be,giyindirip beraber yattık uyuduk.Dokunamazdım ona bu vaziyette.Beni gerçekten sevdiğini işte o zaman idrak ettim.İstemediği yahut hazır olmadığı bir şeyi sırf sevdiği istiyor diye gözlerini yumup katlanması,korkarak evet deyişi... beni sevdiğine o an ikna oldum...' 

Kimileri buna sevmek diyor.Aşklar,sevdalar bu ve benzeri uçkur düşkünü yaratıkların elinde kaldığı sürecede aşkın tarifi daha fazla cinsellik kokan tanımlara kayacak.Keşke sevdalar kitaplardaki gibi olsa.Sabahattin Ali öykülerindeki gibi sevsek.Orhan Veli'nin şiirleri gibi dokunabilsek,Cemal Süreyya gibi sevene giden yolların kapalı olduğuna isyan edip,yinede o yoldan vazgeçmesek.Yazık ki bu hale gelmişiz.Ben olsam dokunmaktan korkarım,incinmesin narin elleri diye.Bakmaktan sakınırım kimi zaman benim bile nazarım değmesin diye.Doyurur bir gülüşü tüm sevmek açlığımı,sıcacık.Sevende,sevilende kutsaldır.Sevenin sevgisine sadık kalmak gerekir.Öylesine birisiyse,sevmiyor yahut sevilmiyorsan tüm insanlığı küvete sokup sevişebilirsin.
Ama sevilen kutsaldır bizde.
Bende öyle.!!!


''Aşk,
Resmini çiz deseler...
Bacası tüten bir ev belki.
Belki gece yarısı terk edilmiş bir şiir...'' 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder