Kalın gövdeli,uzun ve yaşlı ağaçların koyu ve serin gölgeliğinde kurulmuş bir hamağa uzansam..!
Yanı başımda,dışı buğlanmış,ağzına beyaz dantel örtü örtülmüş bir sürahide,içinde limon kabukları rendelenmiş limonata olsa,ağaçların bittiği yerde,iri taneleri güneş ışıklarıyla bal rengine dönmüş üzüm salkımları taşıyan bir bağ uzansa... Bir guguk kuşu ötse arada bir.!Başucumdaki tahta sehpanın üzerine Oğuz Atay'ları dizsem,Sabahattin Ali'leri,Yusuf Atılgan'ları,Arsen Lüphen romanlarını... Oscar Wild'in sayfalarını karıştırsam.Kimse bana bir şey sormasa.Ben kimseye bir şey söylemesem.Gömleğim pantolonumdan taşsa... Alexandre Dumas'ın Monte Kristo Kontu'nu,Siyah Lale'sini okusam yeniden.Hafif hafif salınarak,uykuyla uyanıklık arasındaki o hülyalı boşlukta dolaşsam.Günahları özlesem.!Çılgınlıkları,öfkeleri,kalabalıkları unutsam.Kadınım,ağaçların arasından sessizce gelip bana baksa;ben yarı kapalı gözlerimin arasından onu görmekten memnun bakıp sanki onu görmemiş gibi yapsam,kadınım limonata sürahisinin üzerindeki dantel örtüyü düzeltse.Kimse ağlamasa,kimse acı çekmese.Vücudum,kendinden ve sessizliğinden memnun,göğsündeki telaştan kurtulmuş eski bir ağaç gibi yatsa.Hiçbir şey düşünmesem.Gerçekleşmesi asla mümkün olmayan hayellere bıraksam kendimi.Masumiyet Müzesini okusam tekrar,Üç Silahşör'leri.Biraz kestirsem,şapkaları tüylü şövalyeler,şatolar,unutulmuş bahçeler görsem rüyamda.Geçmişi özlesem,geleceği merak etmesem!Onur olduğumu,adımı unutsam.!Dalların hışırtısını duysam yalnızca.Uzaklardan bir adam eğilip topladığı üzümleri sepete doldursa.Sürahiden yanımdaki bardağa limonata doldurup içsem.Sahaflardan alınmış kitapların satırları arasında benden önceki sahibinin çizdiği çizgileri görüp,onun nasıl bir insan olduğunu altını çizdiği cümlelerden anlamaya çalışsam.Hamaktan inip ağaca tırmanmayı geçirsem aklımdan,o ağaçlara tırmanırken duyulan sevinci hatırlasam.Bir sincap tedirgin,meraklı gözlerle atlasa dallardan.Kimse için üzülmesem,kimse benim için üzülmese.Hamağın içinde usul usul sallansam.Unutsam başka insanları,ayrılsam onlardan,nasıl yaşadıklarını ve nasıl öldüklerini merak etmesem.Guguk kuşunun guguklarını saysam.Kapakları solmuş o eski kitapların içine dalsam tekrar.Savaşlar,ölümler,ihanetler,kederler yalnızca kitapların içinde olsa;hayat kitapların arasına çekilse.Kimse bana bir şey sormasa.Ben kimseye bir şey söylemesem.Kalın gövdeli,uzun ve yaşlı ağaçların gölgesinde,unutulmuş eski bir ağaç gibi yatsam.Başucumda bir sürahi limonata,bir yığın kitap olsa.Kadınım arada bir gelip ne yapıyorum diye baksa bana.Gözlerinden öpsem nazikçe.Koynuma alıp,boynuna sarılsam..
Usul usul sallansam hamakta.
Sessiz,serin..
Sevdiğim yanımda,
ve uyusam orada...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder