1 Şubat 2015 Pazar

Bazı Şeyler İspat Gerektirmez Azizim...!





Diyordum ki:

''Ya,hayattaki bazı şeylerin yokluğu diğerlerine benzemez.Her şeyinin tam olduğunu sandığın anda bir hiçlik duygusu yüreğinin tam ortasında peyda oluyorsa ve suratındaki gülümsemenin sahteliğinden korktuğun için bakamıyorsan aynalara;kendini kandırmaktan başka bir şey yapmıyorsun arkadaş.Şu hayatta insan kendini aldatmaktan başka ne yapıyor ki zaten? Sahte mutluluk edinmek itiyadı insanlığın en eski uğraşı.Gerçek mutluluk ise kendini bir başkasının sevgisine bırakmakta!.Ama öylesine bırakmaktan bahsetmiyorum;ölürcesine lakin daha bir yaşamaklı! 'Ben ne yapıyorum,niçin yaşıyorum?' diye sorduğunda kendine,senin yaşama sebebinin tek gayesi olacak kadar güçlü biri..Hemde ne güçlü..! Böyle olmadığında günler her gün izlenen sıkıcı bir filme dönüşür. Bu sonuca nasıl vardığımı merak edenler olacaktır elbet,o vakit söyleyeyim:Yaşanmışlıklar.! Kimsenin bilmediği,bilmesine izin vermediğim o hoyrat zamanlarda yaşanılan hoyrat duygular.'' Bu sözlerim üzerine çok sevdiğim bir dostum; 'bunları benim gibi birinin nasıl bildiğine şaşırdığını,benim bir kadını gerçekten sevebileceğime inanmadığını,herhangi bir duygusuz cisimden farkım olmadığımı!' söyledi... 
Güldüm!Hemde ne güldüm!Görmeliydiniz,kahkahamla inlettim etrafı! Siz okuyanlar yahut gelecekte okuyacak olanlar,söyleyin;ne demem gerekirdi? Belkide kendisini benim 'arkadaşım' sandığını lakin durumun hiçte böyle olmadığını kanıtlamak için zamanında birisinin tüm sevmek duygularımı canlandırıp sonra hepsini topyekün ateşe verdiğini,bunu yaparken de öldürmeyi iş edinmiş bir soğuk kanlı seri katil umarsızlığı ile rahatça yaptığını,sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer misali bundan sonra kimseye kendimi her şeyimle sevgisine bırakmayacağımı lakin buna rağmen sevmeye-sevilmeye inancımın ebedi olduğunu,benimde her seven gibi sevilenin bir gülüşüyle zihnimdeki en güzel kelimelerin sıraya geçtiğini,herkes kadar yahut kimsenin sevemeyeceği kadar sevdiğimi söylesem,sanırım duygusuz cisim benzetmesinden kurtulur ve onun beni 'arkadaşı' olarak hiçte tanımadığını gözü önüne sererdim.
Ama ne gerek var ki? Hiçbir zaman kimseye kendimi kanıtlama ihtiyacı duymadım.
Bazı şeyler ispat gerektirmez.

Sevmişsen,sevmişsindir...












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder