Kitaplar,hayatımın en büyük parçası;en güzel özeti.Bazen,bir cümlenin içindeyim,bazense bir sayfanın.Her kitapta biraz kendimiz varız aslında.Bazen kaçışta,bazen sevmekte,bazen sevememekte,bazen bir uykuda,bazen asil bir kadının göz yaşında,bazense örülü duvarların ardında... En çok da özgürlüğünde tutsak olmuş bir karakter de bulurum kendimi.Her şeyi yapabilmekte özgürken kendine sınır koyan bir adam;birisini çok isteyipte,bir şeyler yapmaktan korkan biri gibi.Savaş Ve Barış kitabındaki kral... bir kral,bütün asilliğini ve gururunu gözardı ederek,halkının önünde prensesin ayaklarına kapanıp ondan sevmesini istemesi;çok mu alçakça?
Başkalarının hakkında ne düşündüğünü önemsemeden,özgürce,korkularından arınıp aşk için yalvarmak; birisini niye alçak yapsın? Ancak yüceltir onu.Yüceliğin ne olduğunu bilmeyenlerse sadece gülerler.Onlar perdenin arkasından bakan,hayatı bulanık gören silik karakterli, muhafazakar ve önyargılı insanlardır.Özgürlüğünde tutsak insanlar işte,benciller;bende onlar arasındayım.Belki benimde bir kadının ayaklarına kapanıp sevmesi için yalvarmam gerekir.O zaman özgür olduğumu,kimseyi umursamadığımı anlar mıyım,ne dersin?Bir şey aklımı kemiriyor,bir soru sadece bu.Merak ediyorum,yalnızlıktan kurtulmak için aşka boyun eğmek kaçınılmaz mı?İnsanlar bu sorunun cevabı bulduklarında,belki de mutlu olacaklardır...
Herkese iyi geceler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder