Karnenin yanında teşekkür amaçlı verdikleri belgeden almayalı uzun zaman olmuş yahu.Bu sene keşke belge alamayanlara Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hurma yada top kek gibi bir şey verselerdi.Maksat elleri boş dönmesin eve,önemli hissetsin kendisini.Yazık size ya...! Bak görüyor musun anında karakterim değişti,içimdeki pis herif ortaya çıktı.Bu belgenin benim için tek önemi abimin söz verdiği dizüstü bilgisayara kavuşacak olmam.Aslında bilgisayar yerine parasını alıp başka bir şey mi yapsam acep?Yoo telefon almam,evde bir tane S3 var zaten;abimden çok ben kullanıyorum onu.Kıyafet almak için de harcamam hatta en son ona harcama yaparım o derece önemsiz benim için.Kıyafet almayı da giymeyi de sevmiyorum.Giymeyi de sevmiyorum derken her yere çıplak gidiyormuşum gibi oldu ama öyle değil.Mahallenin sapığı gibi anlaşılmasın sakın.Demek istediğin sık sık kıyafet değiştirmekten,her gün aynanın karşısına geçip ergen genç kız heyecanıyla ''aaa bugün bunu mu giysem yoksa bunu?'' gibi şeylerden tiksiniyorum.Şöyle söyleyeyim;iki pantolon iki tişörtle bir sene geçirdiği biliyorum ben.İlk aldığımda tişörtün rengi beyazdı;o kadar sık giydim ki hiç çıkarmadan üzerimde renk değiştirerek kırmızı-mavi gibi bir şey oldu.Her yerinde değişik şekiller oluştu,aldığımda desenleri yoktu lan tişörtün... Babama ''Uludağ'a mı gitsek acaba'' diye sordum ''Buz gibi hava,şimdi gidilir mi oraya!'' dedi ve beni kaybetti.Ona kalsa kaymaya haziranda falan gider.Geçen yaz da denize hava çok sıcak olduğu için gitmiyordu.Böyle bir anormal babaya sahibim işte.Umarım babadan oğula geçmez bu durum.
Belki de çok geçtir artık... Ben çok farklı bir konudan bahsediyordum nasıl buraya geldim anlamadım!Hah,hediyenin parasını alıp başka bir şey yapabilir miyim diye soruyordum kendime.
Aklıma şimdilik yaratıcı bir şey gelmiyor.Şu an yapılabilecek tek şey pizza söylemek...
Hadi görüşürüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder