6 Ocak 2013 Pazar

Koş Forrest KOŞŞ...




Sizin hiç bittiğine inanmak istemediğiniz için filmin sonunda akıp giden isimleri bile sıkılmadan izlediğiniz oldu mu?Benim oldu.Forrest Gump adında bir çocuğun nasıl büyüdüğünü,nasıl aşık olduğunu gördüm.Nasıl koştuğuna,nasıl bir milyoner,bir baba,bir eş olduğuna tanık oldum.Bazı filmler vardır boş vakit değerlendirirsin ve bitince işlerine geri dönersin.Yemek yapar,ders çalışır,odanı toplarsın.Günlük işler işte.Ama Forrest Gump onlardan biri değildi.Sanki haftalarca elimden bırakmadığım kitabım bitmiş gibi hissediyorum.Buruk,üzüntülü...
Bir filmin ötesi düşünülmez ama kitaplar tamamen hayal dünyama kaldığı için asla bitmez.Aklımızın bir köşesinde karakterleri yaşatmaya devam edebiliriz. Forrest Gump da öyleydi.
Film bitip siyah ekranda beyaz yazılar akmaya başlayınca Forrest'ın ileride oğlu ile nasıl gurur duyduğunu düşündüm.Benim için en az Forrest kadar değerli Teğmen'in ailesini düşündüm.
Hatta Forrest ve oğlunu Teğmen ve ailesi ile bir yemek masasında bile hayal ettim.Aynı zamanda bilinçaltımda parıldamaya başlayan bir şeyler oluştu...
''Temiz kalp ve art niyet aramadan yaptığın her iş sonunda mutlaka seni mutlu eder''
İçime gizlice işlemiş bu felsefe,filmin asıl amacı gibiydi.

Bence Tom Hanks,Forrest Gump ile art arda ikinci kez aldığı Akademi Ödülü'nü sonuna kadar hak etmişti.Film Tom Hanks dışında En İyi Film dahil 5 dalda Oscar aldı.Benim için güzel yanı dünya'da gerçekleşen önemli olaylarla ustalıkla kurulmuş bağdı.Bir de sanırım filmi izledikten sonra artık banklara aynı gözle bakmayacağım gibi geliyor.Biri gelse yanıma oturup tüm bunları anlatsa ben ne yapardım acaba demekten kendimi alamıyorum..

Ve son olarak;

                                         Hayat,bir kutu çikolata gibidir..
                                      İçinden ne çıkacağını asla bilemezsin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder