Bir Şiir Bin Ölüm...

BİR YERDE ÖLÜM GÜZEL OLUYOR

İnsan bir kere ölüyor ne fena

Bu düzeni değiştirmeli

Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli

En büyük kederler bizim için 

Bizim için karşılıksız sevgiler

Kör kuyular,çıkmaz sokaklar bizim için

Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın

Saygı değer annelerimiz incinmesin

Her yerim ayrı ayrı ölmeli

Yoksa ölüm yok bana dünyada

Bir kurşun beynime girsin

Bir bıçak kalbime saplansın

Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi

Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi

Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi

Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne

Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi

Yine de ölmedim görüyorsun,ölmedim

O aşağılık hesaplar,küçük korkular bırakmadı beni

Belki de sen bırakmadın,bilmiyorum

Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın

Halbuki şimdi benden kaçman da zor

Anlıyorum beni sevmen de zor

Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel

Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.

Uzun Bir Aranın Kısa Mevzusu...

Ben geldim...

Uzunca bir aranın ardından yine buradayım.

Tatilin hemen akabinde dershane işleriyle fazlasıyla ilgilenmek zorunda kaldığım için yazmaya inanın vakit olmadı.Neyse;şükür kavuşturana diyelim.

Dediğim gibi dershane başladı;biraz uykulu biraz sessiz biraz sıcak ama faydalı olacağını tahmin ediyorum.Nasıl koşullar olursa olsun ihtiyatlı olmam gerekiyor çünkü geleceğim benim ne yaptığımı izleyip plan yapıyor.Gaziosmanpaşa'daki Kültür dershanesindeyim;sadece ben değil bütün Tuna Lisesi burada maşallah.Çok farklı bir şey yok;kendisini playboy zanneden erkekler ve makyajları silindiğinde bir şeye benzemeyen mağrur kızlar... Klasik ''Tuna'' işte. 

Sınıfta,seksi bir kız var ve bizim dershanedeki arkadaşlar onu görünce el pençe bekliyorlar.Neden?Etkileyebilmek için belki.Ben onlardan olmadığım içim şanslıyım.Hatta bugün,kapının önünde muhabbet ederken biz bize,önümüzden geçerken yanıma çağırdım tanışalım maiyetinde.Tanıştık ama bizimkiler kasılmaktan taş kesildiler;eklemleri bükülmüyordu o derece yani.  ''Üzerindeki kıyafet çok güzelmiş.'' dedim. Güldü ve ''Teşekkürler'' dedi. Dedim; ''Gerçi,elbisesiz daha güzel görünürsün sen ama...'' deyince Ramazan'a baktım salyası akıyordu. Artık aklında nasıl canlandırdıysa kızı... ''Herkes göremez beni öyle '' dedi. ''Üyelik mi almak gerekiyor?Nasıl yapalım?'' deyince gülerek ''P*ç adamsın'' dedi ve güldük.Yani diyeceğim o ki,kasma normal muhabbet et.Oda etten kemikten,nedir yani? Bazıları da,kendisine azıcık ilgi gösteren kızlara aşık olurlar.Bu tamamen tecrübesizlikten kaynaklanıyor bunu belirtmeliyim.Ben gecelerin veliahtı Onur efenim.. :)

Vakit kalmadı acil gitmem gerekiyor.Yazacaklarım vardı bir sonraki yazıya kaldı artık.

Kendinize iyi bakın efenim... 

Uzanmışım Kumsala....

Ben geldim.... 

Selamlar saygılar.

Sizlere Marmara adasının sıcak kumlarından yazmaktayım.Kıçımda yarım kilo kum,önümde berrak deniz,elimin altında buzlu limonatam ve gözüm bir bilgisayarda bir plaj voleybolu oynayan civelek kızlarda.Şu esmer hatun nedir böyle ya,toplama bilgisayar gibi;her parçası özel ve güzel,aynı zamanda büyük. Şştt!Esmer kız!Hani,sen smaç vurmak için yükseliyorsun ya,işte o zaman biz böyle komple saygı duruşunda kalkık izliyoruz seni.Vallahi istem dışı!Bir bakıyoruz kalkığız :)

 Efenim,canım ciğerim kardeşim Fatih'in dün doğum günüydü.Layıkıyla kutladık,eğlendik ve öyle bir fotoğrafları var ki bende doğum günü gecesine ait,İnternete koysam daha henüz girdikleri üniversitelerden atarlar hemen.Aklınıza uçuk bir şeyler gelmesin sakin,gelirse de ben olmayayım içinde.Ama Ozi'nin havacılık kariyeri bana bağlı ve şantaj yapmayı severim hani.Bakiciğiz....

Bu arada,9 ay boyunca özene özene uzattığım saçlarım bugün itibari ile yok denebilecek kadar kısaldı.Omuzlarıma gelip,bu sıcak havada buram buram terlettiği için ani bir kararla veda ettik birbirimize.Öyle deme ama,duştan çıkarken gördün mü beni hiç? Dicaprio oluyordum;acayip seksiydim.:) Yahu,kendini seksi bulmak ne demektir ya.Güzel bulursun,karizmatik bulursun,tatlı bulursun anlarım ama seksi bulmak nedir açıklasın biri bana bunu? Kendilerini seksi bulanlar aynada kendini gördüklerinde tahrik mi oluyorlar,nedir yani?Kendi poposuna şaplak atan var mı peki? Şuan aklıma geldi,bu soruların cevabını plajdaki kadın-erkek herkese soracağım.Hem eğlenir hemde merakımı gideririm.Heheee gelsin bakalım bizimkiler...

Ben galiba size şiir sözüm vardı.İzninizle birazcık erteleyelim çünkü geceleri umduğum gibi sessiz geçmiyor burada.O nedenle erteliyorum,sıkıntı var mı?  Müteşekkirim sizlere efenim:)

Aysu ile ilgili paylaşımları diğer yazıma bırakacağım.

Bu güzel şarkıyla veda ediyorum... 

Görüşürüz...

Seferi...

Herkese merhabalar...

Bugün biraz yorgunum.Dün tüm gün gezdik ve sadece iki saatliğine gece kulübünde kafa dağıttık.Kabul ediyorum,güzeldi!Ama oradan çıkıp Rock bara girince kafa gitti moruk.Müzik ruhun gıdasıdır ama fazlası da ruhu zehirler.Gece on iki buçukta  İstiklal de sallana sallana yürüyoruz.Bazılarının kafası yalama oldu tabii,rock müziğin yaptığı bir alışkanlık kanımca.Taksiyle eve geldik ama nasıl geldik hatırlamıyorum bile.Yani adam bizi eve değil de ormana götürse hiçbirimizin şikayeti olmazsa çünkü beynimiz uyuştu.Valla yorgunluktan yazamıyorum yahu.Hemen kendime gelip evi hazırlamam gerek çünkü bildiğiniz gibi bugün derbi var.Derbi demek Gs-Fb demek,derbi demek bizim ev demek,derbi demek dostlarla maç izlerken televizyona cips fırlatmak,penaltılarda tişörtleri kafamıza geçirip totem yapmak,Emre Belözoğlu'na envai çeşit küfürler etmek,Drogba gol atınca Drogba stili halıda kaymaya çalışmak ve akabinde dizlerde aşırı yanma duygusu,ama her şeyden önce Galatasaray'ın galibiyeti durumunda ki büyük ihtimalle öyle olacak,sosyal medya üzerinden bulabildiğin herhangi bir fenerliyle d*şşak geçmek;derbi budur!Bu mudur?Evet,budur!Skor tahmini yapmam gerekirse 3-1 yada 2-1 alırız gibi geliyor.İçimden 4-0'da geçmiyor değil hani,hadi inşallah!

Efenim,size bir haberim daha var!Yarın Marmara adasına tatile gidiyorum.Bir hafta yanıp hemen geleceğim.Çünkü dershane ve iletişim kurslarım başlayacak.Bir hafta olamayabilirim burada.Gerçi Ozi'nin dizüstü bilgisayarı var,oradan girip yazarım bazı bazı geceler.Bakarsın,hiç ummadığım bir gece mehtabı seyrederken yepyeni bir şiir yazı veririm yıldızların bakışları altında.

Umarım görüşürüz,haydi öptüm...

Güle Güle Ya Şehr-i Ramazan...

Aman aman aman aman amannnnnnnn... Herkese merhabalar efenim.

7 temmuz gününden selamlarken sizi,yaklaşık dört saat sonra 11 ayın sultanına ''Elveda Ya Şehr-i  Ramazan'' diyeceğiz kısmetse.İyi-kötü orucumuzu tutuk,Allah herkesin orucunu kabul eylesin.Yarın ramazan bayramı bildiğiniz gibi.Yeni kuşağın veletlerinin,aile büyüklerini para bakımından sömürecekleri ender günlerden birisidir.Benim küçüklüğümde de bir bakıma öyleydi ama şimdiki gibi kapı kapı dolaşıp para isteyen ve vermeyince de küfür edip kaçan çocuklar olmadık hiçbir zaman.Benim içim bayram,yeni alınmış elbiselerin fabrika kokusuydu.Baş ucumda durur,uyandığımda ilk yeni ayakkabımın parıltısını görmek isterdim.Ayakkabımı hep temiz tutmak önemliydi..Hani,dışarıda her kirlendiğinde,ayakkabının kirli kısmını bacağımızın arkasına tek ayak üstünde durarak silerdik ya pantolonun kirlenebileceğini düşünmeden,işte o günler bayramdı ve bizlerde çocuktuk.Bulduğumuz parayı nasıl da kız kaçırana yatırırdık.İsmi,hep bir ümit vaat etmişti bana.Düzmece bir isim olduğunu,ateşlediğim kız kaçıranın Necla teyzenin elini yakmasıyla ve akabinde annemden yediğim süpürgeyle anlamıştım;kız kaçırmıyordu,aksine kızları bizden kaçırıyordu.Sonra bizde,içindeki tozları bir yere toplayıp yakardık;duman çıkardı,bizde sevinirdik,çocukluk işte.Limon kolonyasını baştan aşağı döktüğümüz zamanları da unutmayalım! :) Peki,her evde baklava ve ''Ender'' marka çikolata olmasına ne diyeceksiniz? Bayram gününün resmi yiyeceğidir onlar.Öyle çok yerdin ki,baklava görmeye tahammüllün kalmazdı... 

Zamanında bayram böyleydi işte.Şimdi her şey dejenere olmuş çoktan.Hey gidi hey..

Kim ne derse desin,eskiden daha bir insancılmışız.

Ben özlüyorum insanlığımızı...

Yarın olur da görüşemeyiz diyerek 

şimdiden bayramınızı kutluyorum.

Çocukça yaşayın bayramı.

İyi bayramlar efenim...