Güneş,deniz,boğaz derken İstanbul'un altını üstüne getirdik.Okulun kapanmasıyla birlikte gezi sezonunu açmış bulunuyoruz.Çayır çimen geze geze içimizdeki tüm sıkıntıları terk edip,kafesinden uçan kuşun gökyüzüne özgürce kanat çırpışı gibi bizde kendimizi azat ettik.Lys'ye bir gün kala Gülhane Parkın'dan bir başladık dolaşmaya,Topkapı Sarayı'nda kaşıkçı elmasını, Boğaz Turunda İstanbul'un maviliğini,Galata Kulesi'nden büyük şehri ve tüm insanları,
Galatasaray Kültür Ve Sanat Merkezi'nde Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ni ikinci ziyaretinde kahve içtiği fincanı,(bunu paylaşacağım) ve Taçsız Kral Metin Oktay'ın balmumundan yapılmış heykelini,St.Antuan Katolik Kilisesi'nde çarmıha gerilmiş Hz.İsa'nın önünde dua edip günah çıkaranları ve Dolmabahçe Sarayı'nda Atamızın Harem Dairesi'ndeki çalışma odasını ve hasta olarak yattığı,hayatını gözlerini yumduğu yatağını gördük;duygulandık,gururlandık,orada olduğunu düşünerek şükranlarımızı ilettik ve selam durarak Atamızın bıraktığı yerden devam edeceğimize söz verdik.Evet,tüm bunları bir güne sığdırdık.Yorulduk ama deydi.Gördük ki,İstanbul'da yaşayıp da bunca güzelliklerden ve Kültürlerden çok kopukmuşuz. Medeniyetler Beşiği diye adlandırılan bir ülkeden yaşayıp da bildiğimiz tek şeyin alışveriş merkezleri olması beni hayıflandırtıyor.Bu kadar gezi ve geziyle birlikte güneş çarpması ve kilometrelerce yürüyüşün getirdiği yorgunlukla ertesi günü bazılarına göre hayatının sınavı olan Lys'ye girmek büyük işkenceydi.O gece yorgunluktan uyuyamadım.Sınav vakti yaklaştıkça ''Keşke babam uyanmasa da sınava gitmesek..'' diye içimden geçirdiğim bile oldu. 'Yuhhh,bu kadar da olmaz!' dediğinizi duyar gibiyim.Öyle ama,gerçek bu!Sınavda uyuklamaktan çok bir şey yapamadım zaten.Hayırlısı olsun...
Dünde Vialand'daydık. Hafız,Roller Coaster ne muazzam bir alettir yahu!Daha önce deneyimim olmadığı için müthiş bir korku olsa da,karizmayı çizdirmemek için ''Bunda korkulacak ne var yahu!Yolcu treni gibi gelir bana bu!Emniyet kemerini takmadan bile gidebilirim..'' demeseydim iyiydi.Tükürdüğümü yalamış oldum.35 saniye de içe doğru sıçmak nedir onu öğrendim.Bunu bir de fotoğrafla tescilledi oradakiler sağ olsunlar!.Yok böyle korkma!Ama ona rağmen bir sefer daha bindim,naber!! Bütün oyun aletlerini kullandık.Giriş parası 55 lira olunca kuruttuk orayı.Beni en çok geren 360 ve Adalet Kulesi üniteleriydi.Özellikle kule;adaletinizi si... sizin' dedirtti bana.Tövbe tövbe!! Gidin deneyin,anlayacaksınız o zaman beni...
Ama bir ünite vardı ki,tek kelimeyle mükemmel.Fatih'in Rüyası adı.İstanbul'un fethini sesli ve hareketli balmumu heykellerle anlatırken,siz bindiğiniz teknenin içinde Venedik sokaklarında geziyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.İlerledikçe tekne,aşama aşama Fethin canlı tanığı oluyorsunuz.Videosu bende var ama onu daha sonra paylaşacağım.Eğer giderseniz Vialand'a girmeyi unutmayın derim.
Kime derim?
Bilmem,öylesine derim!
Hadi biraz paylaşımlara bakalım...
Metin Oktay'ın arkasında olan yazı pek okunmuyorsa fotoğrafa tıklayın,büyütün.
Fincan fotoğrafı ve diğerleri içinde geçerli bu....
Metin Oktay'ın arkasında olan yazı pek okunmuyorsa fotoğrafa tıklayın,büyütün.
Fincan fotoğrafı ve diğerleri içinde geçerli bu....
![]() |
İşte sözünü ettiğim fincan... |
![]() |
Sadece futboluyla değil,saha içi ve saha dışı kişiliğiyle taraflı tarafsız herkesin gönlünde ayrı bir yeri olan o kutsal insan: METİN OKTAY... Ruhu Şad olsun.... |
![]() |
Ali Sami Yen olmadan olur mu hiç Galatasaray!!! |
![]() |
Bu ise Tuna Lisesi'ne veda fotoğrafı. Tanıdığım ve tanıyabileceğim en kral hoca ve hakiki dostlarla buruk veda gülümsememiz... Görüşmek üzere...! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder