10 Haziran 2012 Pazar

İşte Böyle...

Hayat aslında çok mucizevi ve inanılmazdır.Her an çevremizde milyonlarca mucize oluyor.Fakat biz kapalı gözler ve yargılar ile yaşıyoruz.Birisi,bir çiçeğin yanında geçerken bize ''ne güzel değil mi''der ise,bakar gibi yaparak ama aslında bakmadan ''evet çok güzel diyoruz''.En basit örneklerden sadece birisi bu.Herkes öyle bir şekilde yetiştirilmiş ki,herkes gelecekte bir yerde birisi,bir şey olmak zorundaymış diye düşünmeye devam eder.Bir imaj verilir ve sen onun gibi olmak zorundasın.Bu bize gerginlik verir çünkü sen o değilsin,sen başka bir şeysin.Her gün yeni bir havaya uyarız;gönlümüz zamanın değişimleriyle türlü durumlara girer.Bir düşünceden bir düşünceye gider geliriz.Hiçbir şeyi  kendiliğimizden kesin ve sürekli olarak istediğimiz yoktur.Rastlantıların rüzgarı insanı keyfinin istediği yere götürdüğü gibi,kendi durumumuzdaki kararsızlıklar da öteye beriye çekip değiştirebiliyor.İçimize dikkatle baktığımızda kendimizi iki kez aynı durumda bulamayız.Ruhumu,baktığım tarafına göre kimi şöyle;kimi böyle bir durumda görüyorum.Kendimi bir şöyle bir böyle anlatışım,içime bir şöyle bir böyle bakışımdan geliyor.Kendimde,türlü durumlar içinde bulamadığım karşıtlık yok;utangaç ve yüzsüz,çekingen ve atılgan,sessiz ve geveze,kaba ve ince,ahmak ve zeki,babacan ve aksi,yalancı ve doğru sözlü,bilgili ve cahil,cömert ve cimri;yerine göre az çok bu durumları kendimden görüyorum.Çelişkilerle dolu bir varlık insanoğlu değil mi?Eminim sadece ben değil herkes böyledir.Mesela beş dakika önce''olmaz''dediğimiz şeyi,beş dakika sonra ''cazip''bulabiliriz.Başkasında ayıpladığımız bir şey bizdeyken çok ahlaklı olur.Bir başkasına ''dedikoducu'' derken,yeni bir dedikoduya kapı araladığımızı farketmeyiz.Ve bence insan ruhu;rüzgarın estiği yere doğru hareket eden yapraklara benzer.Her şekle her maskeye bürünebilir;kendine yalanlama pahasına...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder