21 Ekim 2012 Pazar
Üç Kötü Şey Üzerine Bir Rüya
Bugün rüyamda,sabaha karşı gördüğüm son rüyada;bir dağın yamacında duruyordum.Dünyanın ötesinde;elimde bir terazi vardı ve dünyayı tartıyordum.Zamanı olan ölçebilir,iyi tartmasını bilen için tartılabilir,kuvvetli kanatları olanlar için uçularak dolanılabilir:böyle buldu rüyam dünyayı.
Rüyam,cesur bir yelkenci,yarı gemi,yarı fırtınalı,kelebekler gibi suskun,şahinler kadar sabırsız:nasıl da sabır ve zaman bulabildi bugün dünyayı tartmaya!Ne kadar da kendinden emin bakıyordu rüyam bu sonlu dünyaya,yeninin ya da eskinin tutkunu olmaksızın,korkmaksızın,
dilekte bulunmaksızın.Sanki olgun bir elma,serin-yumuşak,kadife kabuklu bir altın elma kendini ellerime teslim ediyormuşçasına;böyle açılıyordu dünya önümde.Sanki bir ağaç el sallıyordu bana,dalları geniş,istenci geniş,hem yaslanılması hem de yoldan yorgun düşenin ayağını dinlendirmesi için bükülmüş bir ağaç:böyle duruyordu dünya benim yamacımda.İnsanın sevgisini ürkütüp kaçıracak kadar bilmece değil,insanın bilgeliğini uyuşturacak kadar da çözüm değil;insanca ve iyi bir şeydi bugün benim için ardından bunca kötü söz edilen dünya.Ne kadar büyük şükran duyuyorum sabah rüyama,bugün erkenden dünyayı tartabildiğim için.Bu rüya ve yürek tesellisi,bana insanca ve iyi bir şey olarak geldi.Ve gündüz vakti onun gibi yapıp,en iyi yanlarını öğrenmek istediğimden,şimdi en kötü üç şeyi teraziye koyacağım ve insan açısında iyi tartacağım.Kutsamayı öğreten lanet etmeyi de öğretmişti;hangileridir dünyada en çok lanet edilen üç şey?Bunları koymak istiyorum teraziye.Şehvet,iktidar tutkusu,bencillik:bu üçü oldu şimdiye kadar en okkalı biçimde lanet edilen ve türlü iftiralara uğratılan.Ve şimdi ben bu üçünü insani açıdan iyi tartmak istiyorum.Şimdi terazi dengede ve hareketsiz durmakta.Bir kefeye üç ağır soru yerleştirdim,öteki kefe ise üç ağır yanıt taşımakta...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder