İsmail 20 sene sonra bir ilk yaşadı:Sevdi.Yıldırım hızıyla sevdi.İlk görüşte,ilk öpüşte..
Hepimiz çok mutlu olduk.Çünkü İsmail,uzun senelerin verdiği yalnızlık ve kızışmışlık nedeniyle hepimiz risk altındaydık.Bir ara: ''Hocalara yavşayacağım sonunda!'' diyordu.Neyse ki olmadı bir şey.İsmail bana gelip: ''Nasıl kıza açılsam acep?Bir fikir versene bea!'' dediğinde o kadar acıdım ki, ''İşte'' dedim, ''Ölüp ölüp dirileceğin aşama geldi.'' Benim bir şey söylememe fırsat vermeden ''Buldum'' dedi, ''Kıza mektup vereceğim.'' Tamam,güzel!Ama sakın çalıntı şeyler yazma kağıda.Ne hissediyorsan dök içini. ''Hayır!'' dedi,''Sen yazacaksın!'' Dedim:''50 liranı alırım.''
Aşk para etmiyor klişesi var ya hani,bu sefer geçerli değildi çünkü,İsmail'in kıza olan saf aşkı üzerinden para kazanabilirdim.Para lafını duyunca İsmail hemen geri adım attı tabi.Kendisi yazmaya karar verdi.Ertesi gün geldik okula.İlk ders,ben her zamanki gibi Asphalt 8 oynuyorum arka sırada.(Hacı çok fena bağımlısı oldum bu oyunun lan!Dünya sıralamasında ilk 100 içindeyim he!) Yanıma geldi ve mektup işini hallettiğini söyledi.Göstermesini istedim mektubu.Mektubu görmemle gülmekten altıma sıçma bir oldu.Adam aşk mektubunu,Microsoft Office Word'den performans ödevi yapar gibi çıktı almış gelmiş.Çok özenli yapmış ama.Yazı stili kalın-italik falan yani. ''İsmail!'' dedim, ''çok büyük bir şey eksik bunda!Kapak yapmamışsın abi.Okul numaranı,yazının konusunu falan yazman gerek.Ha,ürün dosyasına da koymayı unutma sakın!Bazı hocalar--- aman bazı kızlar kabul etmiyor.Aşk notundan puan kırıyorlar valla.!!''
Dedim: ''Şaka yapıyor olmalısın!Bu mektup ne böyle?Çıktı almışsın.'' Adam çıktı kabul etmez diye tekrar oturdu kendisi yazmaya başladı ya.Mektupta şöyle başlıyor: ''28 Kasım Perşembe 2013 tarihinde,üçüncü kattan ikinci kata inerken merdivenlerde gördüğüm ve sizden çok etkilendim.Aşık pozisyonunda istihdam edilmek üzere kalbinize müracaat etmek istiyorum.''
Bu bildiğin iş başvurusu.Oldu olacak kağıda fotoğrafını da yapıştır,CV'ni de yaz ver.Ne lan bu?
Yazının sonunda Allah'tan ''Gereğinin yapılmasını arz ederim.'' yazmıyordu.Şaka yapıyorsam şuradan şuraya sevişmek nasip olmasın!İlk bende şaka sandım ama gayet ciddiydi.Bu mektubu kıza verdikten sonra ne duymayı bekliyor ben onu merak ediyorum!En fazla '' İsmail başvurunu değerlendireceğim.Biz sizi ararız'' der ve gider.Boynuna atlamasını beklemesin de...
''Aşkın gelişi,aklın gidişidir.'' derler ama İsmail bayağı bayağı mala bağlamış.Bende sevdim ama bu kadar şuursuz olmadım.Bu nedir ya?Neyse,bizim şaşkın bir gazla gitti kıza ve reddedildi.Bu mektupla başka bir ihtimali zaten yoktu.Kızın 2 yıldır birlikte olduğu birisi varmış?Pöhh! 2 koskoca sene hacı!2 senedir yiyorlar kızı,bizimkide her şeyden habersiz,çok saf bir şekilde gidip sevdiğini söylüyor.Aptallık sende İsmail!İki haftadır ne konuşuyorsun bu kızla da özel hayatının ne durumda olduğunu sormaya fırsat olmadı?Seçimlerimi konuşuyorsunuz,dershanelerin kaldırılmasını mı,Paul Walker'in ölüp ölmediğini mi yoksa galatasaray'ın ruhsuzluğunu mu?Nedir yani mesele?Hülasa,fena patladı İsmail!Bu reddediliş hikayesi üzerine Goethe'nin kitabından bir alıntı yapmak isterim.Daha dün bitirdim de!İsmail'in bu reddedilişine cuk diye oturacak!
''Bazen aklım almıyor.Bazı zamanlar,bir başkasının onu nasıl olup da sevdiğine ya da bunu yapmaya kalkıştığına aklım ermiyor.Ben onu,yalnızca onu severken,böyle derin,böyle taşkın bir sevgiyle yalnızca onu düşünür,gözüm onun dışında hiçbir şeyi görmezken,nasıl olur da bir başkası... aklım almıyor.''
Bu aşk işleri böyle İsmail!İnsanı,yeniden doğmuş gibi mutlu da eder doğduğuna pişman da.!
Merak etme İsmail!
Sana bildiğin her şeyi öğreteceğim evlat.
Ben aşk Tanrısı...
Aynı kitaptan bir alıntı daha yapıp,Oğuzhan Koç'un yeni şarkısıyla veda ediyorum...
''...Gerçi dünyadaki bütün işler değersiz,başkaları istiyor diye kendi tutkusunu,kendi gereksinimini dikkate almadan,para,onur ve başka şeyler uğruna kendini yeyip bitiren insan her zaman budalanın biridir.''
İyi geceler efenim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder