Bu haftayı bir an önce geride bırakmayı o kadar çok arzu ediyorum ki,zaman makinem olsa sadece bu haftayı es geçerdim.Aslında yoğun olmak güzel bir şey,tabi eğer yapmaktan zevk aldığın bir şeylerle uğraşıyorsan.Ben henüz 'yaparken uğraştığım' aşamada değilim;yapabilmek için uğraştığım kısımdayım.Önceki yazımda da söylemiştim,kısa film hazırlığım var.Senaryoyu uzun zaman önce yazmış olmama rağmen başrol oyuncu bulma sıkıntım yüzünden bir türlü başlayamadık. (Burada 'Başlayamadık ' yerine 'Start veremedik' demem gerekirdi.Sinema dilinde böyle söylerler genellikle.) Rol için aradığım kriterler o kadar uçuk şeyler değiller.Sadece elli küsür yaşlarında,ses tonu oturmuş,suratının hatları keskin,hafif oyuncluklukla uğraşmış birisi olsa kafi.Nitekim öyle birisini buldum da.İlk önce Cast ajanstla iletişime geçtim.Oradan bir oyuncu beğendiğimi söyledim ama geri dönen olmadı.Bende kendi şansımı kendim denedim ve sosyal medyada o adamı aradım ve sonucunda da buldum.Aradığım bütün özellikleri yansıtan bir görünüşe sahip.Oyunculuğu hakkında bir bilgim yok ama referanslarında gördüğüm kadarıyla az çok popüler dizilerde figüranlık yapmış birisi.Bende zaten oscarlık bir performans istemiyorum,haddim değil.Bu bulduğumuz oyuncu düzenli olarak setlere gidiyor.Sorun şurada, gidiş saatleri düzensiz ki bu da benim işime hiç gelmiyor.Bu sebeple birçok defa buluşma ertelendi,film yapımı aksadı.Oynamak için çaba sarf ettiğini telefon konuşmalarımızdaki heveskar ifadelerinden anlayabiliyorum.Pektabi, düzenli olarak gittiği bir işi var ve kendini riske atmak istemiyor.Bunu anlıyorum ama onunda beni anlaması gerekiyor;bu film hem festivalde hemde görüntü dersinin final ödevinde boy gösterecek.İkisi içinde süre oldukça kısıtlı.Durumun müşküllüğünü şöyle anlatayım:Cuma günü bu bulduğum oyuncuyla yüzyüze görüşmem olacak.Oldu ki işler ters gitti ve kabul etmedi.Alternatif birisi olmadığını göz önünde bulunduracak olursak tek kelimeyle 'Rezalet' bir durum olacak.Diyeceksiniz ki, 'Senin hatan,gerzek!Neden alternatif birisini düşünmedin?Sonuçta babanın oğlu değil adam?' Bunu kesinlikle kabul etmem.Beni tanımadığınızı anlarım.İnsanlar üzerinde genellikle rahat,gamsız bir imaj bıraktığımı biliyorum..Bunu kendileri söylüyorlar.Ama bunu sanki ayıp bir şeymiş gibi küçümseyici tavırlarla söylerler.Lakin bu tutumları beni hiç olmadığım kadar mutlu eder.Emin olun kendileri de ben ve benim gibi olmak istiyorlar ama yapamıyorlar.Bunun neticesinde ise erken yaşlanma,sperm sayısında ve saç oranında azalma,intihara iki kat meyil,kötü bir yaşam ve en nihayetinde erken ölüm.Kim bunlara maruz kalmak ister ki?Aptal olmayın,dünyaya dert çekmek için gönderilmedik.Böyle düşünen varsa kafasına şimdi sıkabilir...
Nerede kalmıştık,beni ihtiyatlı olmadığım için suçluyordunuz.Halbuki gerçek öyle değil.Ciddiye aldığım her şey için gelecek planlaması yaparım.Bu oyuncu işinde de böyle oldu.Ercan Kesal üstadımıza mesaj yazıp,filmimde arzu ederse görmek istediğimi söyledim.Ama maalef ki uzun zamandır ne uzun ne da kısa filmde oynamadığını,böyle bir karar aldığını söyledi.Bu beni üzdü doğrusu.Teklifimi kabul etmediği için değil,böyle değerli bir sanatçının kendini sinemadan tecrit ediyor olmasından.Teskin edici uzun bir mesaj gönderdim.O değerli bir isim,nedeni ise biz amatör sinema heveskarların yaptıkları filmde oynamayı seven,alçakgönüllü,yardımsever bir insan.Deneyerek gördüm ki bazıları tekliflerimize iyi yahut kötü geri dönüş yapma zahmetinde bile bulunmazken,(Yani adam yerine koymazken) geri dönüş yapanların çoğuda bizi küçümseyi tutum sergilerken,Ercan Kesal üstadımız bizi umursayıp olumsuz cevabının nedenini bile açıklama mütevaziliğinde bulunuyor.Ne diyelim,seni seviyoruz üstad.! Gördüğünüz gibi hiçte umursamaz birisi değilim.Cuma olacak görüşmem için bana şans dileyin...
Hadi hakkınızı helal edin...
Bir saniye bir saniye, 'helallik' deyince aklıma Fatma geldi.Benden 'helallik' istediğini yazmış.Ee haliyle biraz komik buldum;tabii birazda öfkelendim.Kendisine de yazdım, 'Helallik ' adı altında kendi vicdanını rahatlatmayı amaçlıyorsun diye;sonuna kadar bencilce. Daha gülüncü ise beni bencillikle itham etme küstahlığını göstermesi.Bir insan ancak bu kadar küçülebilir.! İthamın sebebini açıklamasını bile istemedim çünkü yazacakları kendisini inanılmaz sığlaştırırdı.
Temeli olmayan birçok zırva yazacaktı.
Burada bile onun çıkarını düşünüyorum,söyler misiniz nasıl bencil olabilirim ben?
Üstelik bu neyin helalleşmesi?Onunla biz bir şey yaşamadık bile.Geçmişimiz bile yok.Sadece bir süre ben onu sevdim,ama o beni sevmedi.Bu kadar!Bahanesi de 'Kalbini kırdığım için' olmuş.Bence olmamış. Olmadığını kendisi de o kadar iyi biliyor ki bir daha cevap yazabileceğini düşünmüyorum.
Ah şuursuz kadınlar.. ah !
Görüşmek üzere efenim..!